20 Mayıs 2008 Salı

Yalnız Değilsiniz (?)

Bir duvara kocaman yazılmıştı bu cümle. Yalnız değildik, öyle diyordu. Sürekli böyle söylüyordu birileri ve bazen de biz fısıldıyorduk birilerine hevesle. Benzer şeylere üzülürken yalnız değildik. Benzer şeyler düşlerken, benzer şeyler için mücadele ederken. Ama inadına yalnızdık işte yine. En kocaman harflerle, koca koca duvarlara yazmış olsak bile. Öyle derinden ve kimi zaman öyle acıtıcıydı ki bu yalnızlık.
İstiklal'de bulunan şu meşhur kahve falı kafelerinden birine gitmiştik dün. "Çok kalabalıklar görüyorum etrafında ama kendi içinde yalnızsın." demişti çocuk, fincanı bile bırakıp, yüzüme bakarken. Yalnızdım yalnız olmasına da, bunu biri böyle yüzüme söyleyince pek hoş olmamıştı.
Adamakıllı konuşulabilecek arkadaşlarım, içimdekileri anlatırken çekinmediğim dostlarım olmasına rağmen, ailem yanımda olmasına rağmen yalnızdım. Bazen hepsini alt ederek su yüzüne çıkmayı başaran, azimli bir duygu bende yalnızlık. En kalabalıklarda, tek başına kalmayı istetecek kadar güçlü bir duygu aynı zamanda.
Yalnızlık doğuştan mı yerleşiyor içimize, yoksa bazılarımız daha mı yatkın oluyor yalnızlıklara? Kaç kişi var acaba bu duygulara ortak? Yalnızlığı içinizde taşıyorsanız eğer, her gittiğiniz yerde, bilin ki, artık siz de yalnız değilsiniz...

Mayıs/2008

Hiç yorum yok: