30 Mayıs 2008 Cuma

Görünenin ardındaki

Bir komşumuzla ayaküstü sohbet ediyorduk tezgahta. O sırada, bizim sokağın tezgahçılarından biri, geçerken selam verdi komşumuza. Kısa bir hal-hatır sorma merasimi oldu. Ben katılmadım konuşmaya, merhabalaştık sadece. O kadın ile hiç konuşmuşluğum yoktu, olsun da istemezdim. Yüzünden riyakarlık akan, samimiyetsiz biriydi. Yapmacık tavırla canım-cicim konuşmalarına da, ayrıca sinir oluyordum.
Kadın gittikten sonra; "Ne kadar ukalasın. Diyorum inanmıyorsun, bak işte kanıtı." dedi komşumuz. "Bunun ukalalıkla ne alakası var. Sevmediğim birine, seviyormuşum gibi davranamam. Çok mecburiysem selam veririm işte böyle" dedim. "Hem bu konuda bana karışmayın artık. Herkesle konuşmak zorunda değilim ki!"
Yanındayken kendisiyle, iki adım öteye gidince yaptıkları ve yapmadıklarıyla yakinen ilgili bulunmak, midemi bulandırıyor. Bu yüzden ukala oluyor adım.
Lisedeki yakın arkadaşlarımdan biriyle, ilk zamanlar sinir olurduk birbirimize. Ortaokuldan birkaç arkadaşımla, lisede aynı okulda olmakla kalmamış, yeniden aynı sınıfta, aynı sırada okumaya başlamıştık. Arka sırada, bizimkilerin pek sıkı fıkı olduğu bir kız vardı. Boş derslerde arkaya döner, gırgır, şamata yaparlardı. Ben birşeyler karalardım kendi kendime. Mesafeliydim ona karşı, katılmazdım aralarına. Tanıştıktan sonra söylemişti, benim için her fırsatta "ukala" dediğini. Sonra tüm hayatının kapılarını açtı bu "ukala"ya. En iyi arkadaşlarından biri olmuştum.
İnsanlarla çoğu zaman geç iletişim kurarım, evet. İletişim konusunda, belki bilinçli, belki içgüdüsel bir geri planda kalma hali var bende. İnsan, bazı kişilik özelliklerini değiştiremiyor işte. Ve bu hal ile, yanıldığımda oldu, belki yanılttığımda. Ama hepsinde ben, yine aynı bendim. Farklı beklentiler ve karşılıklar sebepti yanılgılara, zamana göre değişen kişilikler değil. Belkide böyle olmaması gereklidir ama ben başka türlüsünü bilemedim.
Bu kadar yalana, kandırılmaya alışmış bir toplumda, bezen doğru, insanlara fazla gelir. Ve gerçek, sadece görmek isteyenlerindir.

Mayıs/2008

Hiç yorum yok: