23 Mayıs 2008 Cuma

İçimdekiler

Sevdiğim şiirlerden kendime ayırdığım cümleler gibi özel, ama aynı zamanda çok bilindik bu durum. Neleri özlüyorum şimdi ve neleri özleyecek kadar uzakta bırakmayı diliyorum, söylemek zor. Filmlere inanmak, şarkılarla içlenmek gereksiz. Ve bütün ihtimallerim, bir anda imkansıza dönüşecek kadar kadersiz.
Süslü cümlelerin ardına saklanmış hayal kırıklıkları, başlamadan bitenler ve yine aynı soru: "Niye?" Tesadüflerin perçinlediği yakınlık hissi, bu kadar rastlaşmaya garip anlamlar yüklemek ve ne yazık ki, "belki" demek. "Belki bu sefer?" "Belki bu, "o"dur?"
Sorular, sorular... Peki ya sonra? Sonrası koca bir hiç. Kendini inandırdıklarından vazgeçirme zamanı. Başka hikayelerin kahramanından vazgeçme zamanı. Esen rüzgarın bütün "belki"leri, bütün beklentileri alıp götürmesini beklemenin zamanı.
Doğru yer, doğru zaman yok. Doğru insan? Sanmıyorum... Başka diyarların hayali bile değiştirmez bu durumu, biliyorum. Ve bildiklerim, bana bile yetmiyorken bugün, içimdekileri gözlerimden okuyabileceğini sanıp, her fırsatta senden kaçınmak, birtek bana mahsus olabilir galiba. Sen bu durumun farkında bile olamasanda...

Mayıs/2008

Hiç yorum yok: