2 Haziran 2008 Pazartesi

Paylaşmak arttırır

Küçük kızın elinde, az ileriden alınmış patlamış mısır poşeti, arkasından gelen annesinin elinde, kıza ait bir küçük hırka, yanında anneannesi. Annesi patlamış mısır poşetine uzanıp, içinden biraz aldıktan sonra, "anneannene de ikram etsene kızım" diyor. "Anneanne alll" diyerek, gözleri mısırda uzatıyor poşeti küçük kız. Poşet ufak, mısır kolay alınmıyor içinden. Anneanne almaya çalışırken, küçük kız hafif tonda bir serzeniş seslendiriyor. "Çok çok almayın ama yaaaa" Annesinin uyarısı ve kendi nezaketiyle uzatıyor paketi ama belli ki, içinden geçen, yaptığı şey değil.
Çok küçük yaşlarımdan itibaren içimde varolan bir paylaşım duygusu var bende. Bu duyguyu empati yetisi destekledi ilerleyen yaşlarımda. Bana en çok zarar veren şeylerden biri de bu duygu oldu sanırım. Herneyse...
Yaz tatillerimi köyde geçirdiğim zamanlar, şehir merkezinden köye giderken abur cubur birşeyler alınırdı bana. Köyde uzun zaman kalınırdı bazen. Bakkal da, istediğin zaman şehire inme imkanı da yoktu. Bir poşette, kıyafetlerimin arasına koyar, saklardım alınanları. Eve gelen ilk çocuklu misafirle çıkarırdım ortaya, afiyetle yenirdi. Beraber yemenin verdiği keyfi, tek başına yemek vermezdi hiçbir zaman bana. Fındık zamanı, yemek vakitleri kalabalık olurdu sofralar. Kalabalığa kalmayayım, herkesin sofraya toplanmasını beklemeyeyim diye; "sen otur da ye" dediklerinde, küserdim hep. Sabah kahvaltılarına, saat çok erken diye kaldırmadıklarında küstüğüm gibi.
Ama takıntılı olduğum, vazgeçemeyeceğim şeylerde oldu tabi. Mesela kitaplarım... Kitap kampanyalarına, görev bilinciyle verdim hep kitaplarımı. Tabiki içimden gelerek ama yine de biraz hüzünle. Çok zamanlar önce, "sen kitabı okuyup bitirdiğinde, senin o kitapla işin bitmiştir." demişti bir arkadaşım. Öyle durumlarda bu cümle geldi hep aklıma.
Zaten asıl kıymetli olan, çoktan gözden çıkardıklarından sunmak değil, senin için de değeri olanlardan sunmakmış. Paylaşmanın değerini ancak o zaman anlarmış insan. Ben anladım...

Haziran/2008

Hiç yorum yok: