21 Mart 2008 Cuma

Günün en güzel vakti...

Yağmur yağıyor...Bilirsin ben sevmem yağmuru. Tek sevdiğim yanı bitişidir. Ben yağmur sonralarını severim en çok. Yerler kurumaya yüz tutmuştur, etraf toprak kokar ve güneş, usul usul gün yüzüne çıkar. Kirinden, pasından arınmış bir ikindi sunar duyularımıza. "Neden ikindi?" diye sorma. Sebebini bilmediğim bir ikindi tutkum var. Belki de bende bütün başlangıçlar, bir ikindi vaktine rastlar. Ya da öyle yakıştırmışımdır, kimbilir.
Okul döneminde bütün yaz tatillerimi köyde geçirdim ben. Orada akşam üzerleri, yemek yerine çay içilirdi. Ve nedense bu, bütün yemeklerden daha güzel gelirdi. Ya da gözümün görebildiği kadar uzaklıkta yükselen orman ağaçlarında, yağan yağmuru seçebilmeye çalışmak, henüz kararmamışken hava.
Gün henüz bitmemiştir ama yorgunluklardan arınır, bir rahatlama yayılır ikindi vakitleri. Hele de mevsimlerden bahar ya da yazsa; değmeyin işte o zaman, keyfime de, bana da...

Mart/2008

Hiç yorum yok: